Multi-program Schools And Rising New Values In Education: Intercultural Communication, World Citizenship And Peace Education
Bu bölümde, çoklu programlı okulların ve eğitimde yükselen yeni değerlerin, kültürlerarası iletişim, dünya vatandaşlığı ve barış eğitimi konularında nasıl bir rol oynadığı incelenmektedir. Küreselleşmenin etkisiyle ortaya çıkan uluslararası ekonomik ve sosyal hareketlilik, sermayenin ülke sınırlarını aşmasıyla birlikte, ileri teknolojiye dayalı kitle iletişim araçlarının ve sosyal medya ağlarının dünya çapında kullanımı, toplumların yapılarını ve yaşam tarzlarını derinden etkilemiştir. Bu etkilerle birlikte, \"yeni dünya düzeni\" olarak da bilinen küreselleşme, özellikle Orta Doğu'da çıkan savaşlar, artan toplumsal gerilim ve buna bağlı olarak ekonomik zorluklar temelinde sanayileşmiş ülkelere büyük ölçekli göç veya kitlesel göç gibi sorunlar ortaya çıkmış ve hatta toplumlar arası etkileşim gerektirmiştir. Göçmenlerle göçmen ülkelerin toplumları arasında sosyal uyumun sağlanması, kültürler arası iletişimin sağlanması, farklı kültürler için birlikte yaşama ve barışın sağlanması, ülkedeki herkesin eğitim hakkından eşit şekilde yararlanması en önemli sorunlardır. Bu sorunların çözümü öncelikle göçmen ülkelerin sorumluluğundadır. Eğitim sistemleri, bu sorunları çözmek için göçmen ülkelerin en önemli araçlarından biridir.Yeni dünya düzeni ve yoğun uluslararası göç, çok uluslu ve çok kültürlü toplumların oluşumuna yol açmaktadır. Çok kültürlü ve çok uluslu toplumlar, dünya vatandaşı olarak birlikte yaşamak için gereken ortak kültüre sahiptir. Küreselleşme, kültürel anlamda yeni bir dünya düzeni ve ortak kültürün gelişmesine de zemin hazırlamıştır. Bu nedenle, yeni dünya düzeni tarafından gerektirilen insan tipinin eğitimi ve göç sonucu gereken sosyal uyum sadece eğitimle mümkündür. Çünkü, yaşadıkları kültürün yaşam becerilerini aktarma, kültürü koruma ve geliştirme işlevi eğitimin sosyal işlevi olarak bilinmektedir. Eğitim sistemi, kültürün aktarım işlevini yerine getirirken, açık sistem özelliğiyle çerçevesindeki yasalar aracılığıyla çevrenin, bireyin ve toplumun eğitim ihtiyaçlarına yanıt vermeye çalışır. Yeni dünya düzeni ile birlikte, kültürlerarası iletişim, barış eğitimi, dünya vatandaşlığı ve çok uluslu okullar kavramları ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada, çok uluslu okulların bu kavramlar çerçevesindeki işlevleri incelenecektir.Küreselleşme, bir ekonomik kavram olarak ortaya çıkmıştır. Küreselleşme, fikirlerin, görüşlerin, uygulamaların, teknolojilerin küresel düzeyde kullanımı, sermaye dolaşımının evrenselleşmesi, ulusal devletin sınırlarını aşan yeni ilişki ve etkileşim biçimlerinin ortaya çıkması, mekanların yakınlaşması, dünyanın küçülmesi, sınırsız rekabet, serbest dolaşım, dünya çapında pazarın büyümesi ve ulusal sınırların ötesinde; yani dünya tek bir pazar haline gelmiştir. İnsan hareketliliği, kalabalıklar, farklılıkların ortaya çıkması ve dünya toplumu yönünde bir değişim gibi unsurları işaret eden boyutuyla küreselleşme olarak ifade edilebilir. Genellikle ülke sınırlarını aşan sermaye hareketliliği olarak görülen küreselleşme, ülkelerin yaşam tarzlarını, kültürlerini, harcama şekillerini, iletişim tarzlarını ve hatta yemek tarzlarını etkilemiştir. Bu nedenle, birey ve toplumun yeni ihtiyaçlarına dayanan eğitim sisteminde de değişiklikler meydana gelmiştir. Küreselleşme sayesinde insanlar ve toplumlar, ülkelerin sınırlarını aşan sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel faaliyetlere katılmış, sonuç olarak kültürlerarası iletişim artmıştır. Seyahat, iletişim, finansman, ticaret, spor etkinlikleri, meslekler ve hatta popüler müzik artık tek bir ülkeyle sınırlı değildir. Bu açıdan bakıldığında, küreselleşmenin tarihsel bir olgu ve süreç olarak insanlar ve toplumlar arasındaki ilişkileri daha da zenginleştirdiği ve insanların ulusal düşünce ve ilişki biçimlerinden uluslararası ölçekte yeni bir ilişki ve düşünceye geçtiğini göstermektedir. Artık dünyanın her yerindeki gelişmeler medya aracılığıyla t(AI)
Atıf Sayısı :