Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür ve ölümlerin ikinci sıklıkta sebebidir. Bu hastalığın erken tanı ve tedaviye odaklanan onkoloji alanındaki gelişmelerle başa çıkılması hedeflenmektedir. Son yıllarda nükleer tıp alanında yapılan ilerlemeler, meme kanseri tanı ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Moleküler görüntüleme ve hedefe yönelik tedavi olarak adlandırılan nükleer tıp yöntemleri, meme kanserindeki patolojik süreçleri anlamamızı sağlayan radyofarmasötiklerin geliştirilmesine olanak tanımıştır. Ayrıca, pozitron emisyon tomografisi gibi görüntüleme cihazları sayesinde moleküler süreçlerin takibi mümkün hale gelmiştir. Bu gelişmeler, mamografi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme gibi anatomik görüntüleme teknikleriyle elde edilen bulgulara ek prognostik bilgiler sağlamıştır. Nükleer tıp yöntemleri ayrıca, meme kanseri tanısında radyolojik görüntüleme yöntemleriyle net olarak ayrılamayan lezyonların değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Sintimamografi ve Flor-18 Florodeoksiglukoz Pozitron Emisyon Tomografi/Bilgisayarlı Tomografi gibi nükleer tıp uygulamaları, meme kanseri tanısında ve tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bölüm, meme kanserinde nükleer tıbbın mevcut konumunu anlatmayı amaçlamaktadır.(AI)