Bu çalışmanın amacı, yeme bozukluğu semptomlarının oluşumunda olumsuz temel inançların ve baş etme stratejilerinin rolünü incelemektir. Yeme bozukluğu, düşük iyileşme oranı ve yüksek tekrarlama riski olan bir hastalık grubudur. Çeşitli faktörlerin yeme bozukluğunun oluşumunda etkili olduğu ve tanının bireyin hayatında farklı alanlarda etkisini gösterdiği bilinmektedir. Kültürel ve kültürler arası çalışmalar, yeme bozukluğu görülme oranının farklı popülasyonlarda arttığını ve Batılı toplumlarda diğer toplumlara kıyasla daha yaygın olduğunu göstermektedir. Özellikle Batı kültüründeki kadınların, erkeklere kıyasla yeme bozukluğu geliştirme riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Yeme bozukluğunun dışında, yeme tutum ve davranışlarında bozulmaların da Batı kültüründeki kadınlarda erkeklere oranla daha yaygın olduğu belirtilmektedir. Bu fark, Batılı toplumlarda kadına yönelik olan feminen güzelliğe yönelik sosyal baskı ile ilişkilendirilmektedir. Ancak, güncel çalışmalar cinsiyet farkının ortadan kalktığını ve her iki cinsiyet için de araştırmaların yürütülmesi gerektiğini belirtmektedir. Yeme bozukluğunun Beden Kitle İndeksi ile ilişkili olduğu da bilinmektedir. Bu çalışma, yeme bozukluğunun semptomlarının oluşumunda olumsuz temel inançların ve baş etme stratejilerinin rolünü anlamak için bir risk grubu örneklemini incelemektedir.(AI)