Bu makalede, dünya genelindeki iki dillilik durumu ve bu durumun bellek ve biliş üzerindeki etkileri incelenmektedir. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının birden çok dil konuştuğu belirtilmektedir. İnsan hareketliliğinin artması, ülkeler arası göçler, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması gibi faktörlerin, insanların farklı dilleri aktif olarak kullanma oranını artırdığı ifade edilmektedir. Çok dilliliğin, toplumsal paradigmalar çerçevesinde önem kazandığı ve bir zenginlik kaynağı olduğu vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, birden fazla dilin edinimi ve öğrenimi ile ilgili bilişsel süreçlerin merak konusu olduğu belirtilmektedir. Dil edinme, depolama ve kullanma konusunda insan beyninin sahip olduğu kusursuz yapı, dil ve beyin ilişkisinin araştırılmasını canlı tutmaktadır. Son yüzyılda geliştirilen tıbbi görüntüleme sistemleri sayesinde, dil etkinlikleri sırasında beynin belirli bölgelerindeki tepkilerin görüntülenebildiği ifade edilmektedir. İki dilli bireylerin bellek ve biliş özellikleriyle ilgili araştırmaların önemli olduğu ve bu alanda yapılan çalışmalara odaklanmanın yararlı olabileceği vurgulanmaktadır. Bu çalışma, iki dilli insanların bellek ve bilişiyle ilgili araştırmalara odaklanmaktadır.(AI)