Bu makalede, görsel sanat eğitimi aracılığıyla çocuklarda hayvanlara yönelik duyarlılık oluşturma konusu ele alınmaktadır. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki etkileşimin tarih boyunca var olduğu ve hayvanların insanlar için farklı amaçlarla kullanıldığı belirtilmektedir. Hayvanlar, besin kaynağı, yardımcı, eğlence aracı ve sanat eserlerinde sembol olarak yer almıştır. İnsanın hayvanlarla etkileşiminin sanata yansıması, mağara resimlerine kadar uzanmaktadır. Bu resimler, büyüyle ilişkilendirilen tasvir biçimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayvanlarla kurulan bu büyüsel bağ, uygarlıkların kültürel bir ögesi haline gelmiştir. Medeniyetlerin kültür eserlerinde hayvanların ayrıcalıklı bir yerde olduğu ve insanın hayvan üzerindeki egemenlik kurma isteğinin görüldüğü ifade edilmektedir. Ancak sanayi devrimiyle birlikte insanın doğaya üstünlük kurma çabasında kırılma noktası yaşanmıştır. Makineye dayalı üretim ilişkileri, insanın doğa üzerindeki egemenliğini güçlendirmiş ancak doğal alanların tahribatı ve çevre kirliliği hayvanların yaşamlarını tehdit etmeye başlamıştır. Uluslararası Doğa Koruma Birliği, insan kaynaklı olumsuzluklar sonucu tükenme tehlikesi altında olan birçok hayvan türünün varlığına dikkat çekmektedir. Bu nedenle, görsel sanat eğitimi aracılığıyla çocuklarda hayvanlara yönelik duyarlılık oluşturmanın önemi vurgulanmaktadır.(AI)