Bu araştırma, gastronomide kullanılan sunum tekniklerinin temel sanat bilgisiyle ilişkisini incelemektedir. Araştırma, yemeğin hazırlanma tekniklerinden sunumuna kadar eşsiz bir eser olma çabasındaki lezzet tabağının görsel temsili ve izleyici üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Yemeğin görüntüsünün, lezzetinden önce beyne ulaşarak görsel algılama gerçekleştirdiği ve sonrasında tat alma duyusunun sürece dahil olduğu belirtilmektedir. Bu süreçteki görsel algılamanın, yaratıcı kişi, yaratıcı ürün, yaratıcı süreç ve yaratıcı çevrenin bir araya gelmesiyle gerçekleştiği ifade edilmektedir. Yemeğin etkili bir şekilde sergilenmesi ve sunulması, temel sanat bilgisinin gastronomiyle düşünülmesiyle daha çarpıcı hale getirilebilmektedir. Günümüz gastronomisinde yapılan sunumların, açlığı gidermenin ötesinde görsellik, sofra düzeni ve estetik dokunuşlarla dimağı, nefsi ve gözü doyurmayı hedeflediği belirtilmektedir. Görme olgusunun, optik bir kayıt olmanın yanı sıra bir yorumu da içerdiği ve algılanan şeyle ilgili bilgilerin tamamının beyne ulaşmadığı ifade edilmektedir. Görsel algılama sürecinin, içeriğin işlenerek idrak edilmesiyle gerçekleştiği belirtilmektedir. Ayrıca, deyim ve atasözleri gibi sözlü kültürün önemli miraslarının, görsel algılama süreciyle ilgili kültürel kodları en iyi şekilde aktardığı ifade edilmektedir.(AI)