Bu makalede, primer santral sinir sistemi tümörlerinin immünoterapi ile tedavisi üzerine bir inceleme yapılmaktadır. Beyin tümörleri, farklı büyüme oranlarına sahip bir dizi histolojik alttip içermektedir. Bu tümörlerin tanısı ve tedavisi, geçmişte morfoloji ve immünohistokimyasal boyamaya dayanmaktaydı. Ancak günümüzde birçok spesifik biyobelirteç kullanılarak tanı ve tedavi süreci daha spesifik hale gelmiştir. Beyin tümörlerinin histolojik olarak aynı olabileceği ancak moleküler düzeyde farklılıklar gösterebileceği ve bu farklılıkların tedaviye yanıt ve prognoz üzerinde etkili olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, gliomların moleküler sınıflandırmasının yapılabilmesi için çeşitli biyobelirteçlerin incelenmesi gerekmektedir. Primer beyin tümörlerinin insidans oranı Amerika Birleşik Devletleri'nde 100.000 kişi başına 29,9 olarak tahmin edilmektedir. Bu tümörlerin yaklaşık üçte biri malign, geri kalanı ise bening veya sınırda malign tümörlerdir. Beyin tümörleri kanserlerin sadece %2'sini oluşturmasına rağmen, kanser morbiditesi ve mortalitesinde önemli bir rol oynamaktadır. Beyin tümörlerinin çoğu sporadik olup, tanımlanabilir bir risk faktörü bulunmamaktadır. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalma, primer beyin tümörleri için en önemli risk faktörüdür. Beyin tümörü olan hastalar çeşitli semptomlar gösterebilir veya asemptomatik olabilirler. Bu makalede, primer santral sinir sistemi tümörlerinin immünoterapi ile tedavi edilmesi ve hastaların takibi için moleküler sınıflandırmanın önemi vurgulanmaktadır.(AI)