Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen tümörlerden biridir ve kansere bağlı ölümlerde önemli bir rol oynamaktadır. Hastaların çoğunda tanı anında lokalize hastalık tespit edilse de, takip eden dönemlerde uzak metastaz görülebilmektedir. Metastatik hastalıkta androjen deprivasyon tedavisi uygulanan hastalar, metastatik kastrasyona dirençli prostat kanseri tanısı alırlar. Bu aşamada, taksan içerikli sistemik kemoterapiler kullanılmaktadır, ancak bu tedavilerin sağkalım avantajı sınırlıdır ve yan etkileri yüksektir. Bu nedenle, yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Abirateron ve enzalutamide gibi yeni ajanlar, androjen sentezini bloke ederek sağkalım sürelerini artırmaktadır. T-Sipuleucel gibi immunoterapi ajanları da alternatif tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. Ancak, tüm bu tedavilere rağmen tedaviye yanıt vermeyen hastaların sayısı hala yüksektir. Bu noktada, hedefe yönelik radyonüklid tedaviler önemli bir seçenek haline gelmiştir. Bu tedavilerde, beta veya alfa ışınları kullanılmaktadır. 177Lu-PSMA, 225Ac-PSMA, 153Sm-EDTMP, 186Re-HEDP, 177Lu-EDTMP ve 223Ra-diklorid tedavileri, başarılı sonuçlarla giderek daha fazla uygulanmaktadır. Bu tedavilerde, PSMA hedef molekülü ile birleştirilen beta veya alfa ışınları, metastatik odaklara yüksek doz internal radyoterapi uygulanmasını sağlamaktadır. PSMA hedefli tedaviler tüm doku ve organ metastazlarını hedef alabilirken, bazı radyonüklid tedaviler sadece kemik metastazlarını hedeflemektedir. Bu tedaviler, osteoblastik kemik metastazlarında etkilidir.(AI)