Pankreas kanseri, yüksek sistemik hastalık yayılımı ve ölüm oranı ile son derece agresif bir hastalıktır. Son yıllarda sistemik tedavi rejimleri ve radyasyon tedavi uygulama tekniklerindeki gelişmeler, lokal ileri pankreas kanseri (LİPK) tedavisine yönelik umutları artırmıştır. Pankreas kanserinin görülme sıklığı giderek artmaktadır ve erkeklerde %2.8, kadınlarda ise %3.3 oranında görülmektedir. Prognozu oldukça kötü olan bu kanser türünde 5 yıllık genel sağkalım oranı sadece %6'dır. Pankreas kanseri, kanser ölümlerinin dördüncü en yaygın nedenidir. Hastaların yaklaşık üçte biri cerrahi rezeksiyon için uygun değildir ve bu grupta medyan sağkalım sadece 8-12 aydır. Pankreas kanseri, birçok risk faktörüne bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Tütün içimi ve obezite gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin önlenmesi, hastalığın yayılmasını engellemek açısından önemlidir. LİPK tedavisi için ideal tedavi yöntemi hala belirsizdir. Kemoterapi veya kemoradyoterapi tedavi seçeneklerini oluşturmaktadır. Radyoterapi, genellikle gemsitabin veya floropirimidin bazlı kemoterapi ile eşzamanlı olarak verilmektedir. Radyoterapi, damar marjlarını sterilize etmek, marj-negatif rezeksiyon olasılığını artırmak, lokal kontrolü sağlamak ve hastalığın çevre organlara yayılma riskini azaltmak için kullanılmaktadır. Radyoterapi ve kemoradyoterapi, adjuvan tedavide lokal nüks olasılığını azaltma potansiyeli nedeniyle kullanılmaktadır.(AI)