Kemoterapi Ve Kardiyotoksisite: Tanı, Tedavi Ve Koruma
Anahtar Kelimeler
Bu bölümde, kemoterapinin kardiyotoksisiteye etkisi ve tanı, tedavi ve koruma yöntemleri ele alınmaktadır. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve tedavisindeki gelişmeler, kardiyovasküler, serebrovasküler hastalıklar ve kanserin önde gelen ölüm nedenleri haline gelmesine neden olmuştur. Son yıllarda kanser tarama yöntemlerinin geliştirilmesi ve adjuvan kemoterapi kullanımının yaygınlaşması ile kanser tedavisinde şifa oranı artmıştır. Ancak, kemoterapi gören hastalar kardiyovasküler sağlık açısından önemli bir risk taşımaktadır. Kardiyotoksisite, kemoterapi kaynaklı kardiyak yan etkilerin tümünü ifade etmektedir. Bu yan etkiler, geçici ve hafif kan basıncı yüksekliği ve/veya basit elektrokardiyografi değişikliklerinden ölümcül ciddi aritmilere, miyokardit ve/veya perikarditten akut miyokard enfarktüsü ve kalp yetersizliğine kadar değişebilmektedir. Ayrıca kanser vakalarının görülme yaşı dikkate alındığında, bu yaş grubunda hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği ve diğer kalp hastalıklarının görülme sıklığı da yüksektir. Bu nedenle, kanser tedavisi gören hastaların çoğu, tümör nüksünden ziyade kardiyovasküler nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Ulusal Kanser Enstitüsü, kardiyotoksisiteyi \"kalbi etkileyen toksisite\" olarak tanımlamaktadır. Kemoterapinin kardiyovasküler sistem üzerindeki yan etkileri iyi bilinmesine rağmen, bazı antikanser ilaçların kardiyotoksik etkilerini ve olası fizyopatolojik mekanizmaları açıklamak için devam eden klinik araştırmalar bulunmaktadır. Kemoterapiye bağlı kardiyotoksisite, belirli durumların varlığında tanımlanmaktadır. Bu bölümde, kemoterapinin kardiyotoksisiteye etkisi ve tanı, tedavi ve koruma yöntemleri ele alınmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :