Bu bölümde, tirozin kinaz inhibitörlerinin (TKİ) kanser tedavisinde kullanımının artmasıyla birlikte ortaya çıkan kardiyotoksisite konusu incelenmektedir. Kinazlar, ATP'den özel substrat gruplarına fosfat transferi gerçekleştiren bir enzim sınıfıdır. Tirozin kinazlar ise kinaz ailesinin tirozin rezidülerine fosfat transferini sağlayan alt bir gruptur. Hücre zarında bulunan reseptör tirozin kinazlar, hücre içi sinyal yolaklarının düzenlenmesinde rol alarak hücrelerin çoğalma, farklılaşma ve motilite gibi işlevlerini kontrol eder. Nokta mutasyonları ve translokasyonlar gibi mekanizmalarla reseptör tirozin kinaz aktivitesinde değişiklikler kanser gelişiminde önemli bir rol oynar. Bu nedenle, tirozin kinazların tedavide hedeflenmesi fikri ortaya çıkmıştır. Tirozin kinaz inhibitörleri (TKİ), bu enzimlerin katalitik aktivitelerini inhibe ederek solid ve hematolojik birçok tümörün tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Ancak, TKİ'ların farklı organ ve sistemler üzerinde birçok yan etkisi bulunmaktadır. Bu bölümde, TKİ'ların neden olduğu kardiyovasküler etkilerin genel mekanizmaları incelenerek, seçilmiş bazı ajanların kardiyak toksisiteleri ele alınacaktır. Kardiyotoksisite, kalp kasının zarar görmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durumun tanımı konusunda henüz bir konsensus oluşmamıştır, ancak genel olarak kalp kasının işlevinde belirgin bir düşüş ve semptomların ortaya çıkması kardiyotoksisite olarak kabul edilmektedir. TKİ'ların kardiyotoksisiteye yol açma mekanizmaları ise henüz tam olarak anlaşılamamıştır.(AI)