Erken Evre Meme Kanserinde Aksilla Yönetimi

Yazar: Murat Başer
Yayın Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 105-120
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür ve ölüme neden olan kanserler arasında ilk sıradadır. Bu kanser türü, genellikle menopoz döneminde daha sık görülürken, 30 yaşından küçük kadınlarda daha az görülür. Erkeklerde ise meme kanseri nadir görülse de genellikle ileri evrelerde teşhis edilir. Gelişmiş ülkelerde daha sık görülmesine rağmen, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde de görülme sıklığı artmaktadır.Meme kanseri tedavisinde cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi, immünoterapi, palyatif ve destekleyici tedavi gibi yöntemler kullanılır. Cerrahi tedavi, hastalığın evresine göre değişmekle birlikte hala en yaygın tercih edilen ve başarılı sonuçlar elde edilen bir tedavi yöntemidir. Meme kanserinin lenf akımının büyük bir kısmı aksillaya yönlendiği için aksilla yönetimi, tanı, evreleme, tedavi ve prognozun belirlenmesinde önemlidir.Lenf nodlarının çıkarılması işlemi tarihte 16. yüzyılda başlamış olup modern meme cerrahisi, 19. yüzyılda William Halsted ile tanımlanmıştır. Daha sonra 1930'lu yıllarda D.H Patey, meme dokusunu ve aksiller içeriği alırken pektoral kasın korunmasını sağlayan modifiye radikal mastektomiyi tanımlamış ve yaygınlaştırmıştır. Bu operasyon, meme kanserinin tekrarlamadığı gibi radikal mastektomiye kıyasla sağkalım sonuçlarında da farklılık göstermediği için tercih edilmeye başlanmıştır.Son yıllarda meme kanseri tedavisinde multidisipliner yaklaşım önemli gelişmeler kaydetmiştir. Erken teşhis oranını artıran tetkikler, daha az toksik sistemik tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi, radyoterapi planlamasının iyileştirilmesi, meme koruyucu cerrahinin yaygınlaşması, sentinel lenf nodu biyopsisinin kullanılması gibi gelişmeler, memenin ve aksillanın cerrahi tedavisinde radikal olmayan yöntemlere yönelimi artırmıştır. Sentinel lenf nodu biyopsisi, erken evre meme kanserli hastalarda aksiller evrelemede standart bir yaklaşım haline gelmiştir. Bu yöntem, lenfödem ve morbidite oranlarında azalma sağlamış ve yaşam kalitesini artırmıştır. Aksiller lenf nodu pozitif meme kanseri hastalarında ise aksiller lenf nodu diseksiyonu standart cerrahi yöntem olarak kullanılmaktadır. Bu cerrahi işlem sonrası lenfödem, kolda nöropati ve seroma gibi morbiditeler görülebilir.(AI)

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :