Prostat kanseri, erkeklerde kanserden ölümlerin ikinci en sık nedenidir ve genetik, çevresel ve diyet faktörlerinin etkileşimi sonucu gelişebilen bir hastalıktır. Otopsi çalışmaları, 50 yaş ve üzeri erkeklerin %30'unda prostat kanserine dair kanıtlara rastlandığını göstermektedir. Hastalığın gelişiminde genetik yatkınlığın önemli bir rol oynadığı bilinmekle birlikte, çevresel faktörlerin etkileri hala tartışmalıdır. Hayvansal gıda ve alkol tüketimi, sigara içme, vazektomi hikayesi, obezite, ilaç kullanımı ve seksüel aktivite gibi çevresel faktörlerin prostat kanseri riskini artırdığı bilinmektedir. Ayrıca, hormonlar ve inflamasyonun da hastalığa yatkınlığa katkısı olduğu araştırılmaktadır. Risk faktörleri arasında ileri yaş, etnik köken ve pozitif aile hikayesi bulunmaktadır. Genetik faktörlerin prostat kanseri yatkınlığında önemli bir rol oynadığı birçok epidemiyolojik çalışma tarafından vurgulanmıştır. Son veriler, ilerlemiş prostat kanserli hastaların yaklaşık %8-12'sinin tümör baskılayıcı gen mutasyonu taşıdığını göstermektedir. Genetik değişimlerin prostat kanserinde önemli olduğu bilinmektedir. Bu değişimler, hücre bölünme, büyüme, farklılaşma ve apoptoz gibi süreçleri etkileyerek tümör oluşumuna yol açabilir. Prostat kanserinde onkogen, tümör baskılayıcı gen ve DNA onarım genlerinin mutasyonları sıkça gözlemlenmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :