Rektum kanseri, kolorektal kanserler arasında üçüncü sıklıkta görülen bir kanser türüdür ve kansere bağlı ölümlerde ikinci sırayı almaktadır. Rektum kanseri, çevresel etkenlerden etkilenirken aynı zamanda genetik yatkınlık özelliklerine de sahiptir. Son yıllarda rektal kanser insidansında hafif bir düşüş eğilimi görülse de 50 yaş altı genç erişkinlerde görülme sıklığı artmaktadır. Rektal mukozada displazi gelişimi ve bunun invaziv karsinoma dönüşümü, somatik ve/veya herediter mutasyonların birikimini gerektirir. Bu süreç genellikle 10-15 yıl sürer. Tanı algoritmasında dijital rektal muayene önemli bir adımdır. Endoskopik incelemelerde lezyonun lokasyonu ve kaçıncı santimetrede olduğu tedavi yaklaşımı için kritik öneme sahiptir. Histopatolojik tanı genellikle endoskopik biyopsi ile konur. Rektum kanseri hastalarında mikrosatellit instabilite değerlendirmesi yapılması önerilir. Hastalığın tedavisinde tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve cerrahi onkoloji multidisipliner olarak çalışır. Etiyolojisi çevresel faktörler, yaşam tarzı ve beslenme gibi unsurlarla ilişkilendirilen rektum kanserinin %70'i sporadik vakalardan oluşurken, %10'u herediter özellik gösterir ve %20'si ailesel risk birikimi olan hastalardan oluşur. Ülseratif kolit ve Crohn gibi inflamatuvar barsak hastalıkları da rektum kanseri riskini artırır.(AI)