Bu bölümde, özofagus subepitelyal lezyonların karakterizasyonunda endoskopik ultrason (EUS) kullanımının önemi üzerinde durulmaktadır. Gastrointestinal sistemin (GİS) supepitelyal lezyonları, özofagus, mide ve duedonum duvarının herhangi bir katmanında ortaya çıkabilir. Subepitelyal lezyonlar, GİS tabakalarının altında bulunan benign, premalign ve nadir malign neoplazmaları içerir. Bu lezyonların malign veya premalign olma riski, lezyonun boyutu, ekosu ve anatomik yerleşimiyle ilişkilidir. EUS, subepitelyal lezyonların tanı, takip ve tedavisinde önemli bir yöntemdir. EUS, özofagus, mide ve barsak duvarının katmanlarını net olarak gösterebilir ve bu katmanların görünümü tüm segmentlerde benzerdir. EUS, özofagus lezyonlarının yapısı, büyüklüğü, sayısı, yeri, orijini ve çevresindeki organlarla ilişkilerini değerlendirebilir. Ayrıca, EUS, özofagus leiomyomu ve diğer submukozal lezyonlar ile inflamatuvar nodül, hemanjiyom, intravenöz nodül, lipom, kist gibi lezyonlar arasında ayırıcı tanı ve tedavi yönetiminde diğer görüntüleme yöntemlerine göre üstündür. EUS, GİS tümör evrelemesi, ampullar ve duedonum maligniteleri, özafagus motilite hastalıkları, kitle görüntüleme ve tanımlama, pankreas, safra kesesi, biliyer sistem patolojileri, GİS submukozal lezyonları ve mediastinal ve retroperitoneal kitlelerin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca, EUS ince iğne aspirasyon biyopsisi (FNA) ile subepitelyal lezyonların tanısı ve pankreas adenokarsinomlarında hücre örneklemesi yapılabilmektedir.(AI)