Sağlık ve teknoloji alanındaki gelişmeler, insan ömrünün uzamasına ve buna bağlı olarak yaşlı nüfusun artmasına neden olmuştur. Bu durum, yaşlılıkla ilişkili hastalıklarda da ciddi bir artışa yol açmıştır. Yaşlılık, Alzheimer hastalığı için en önemli risk faktörlerinden biridir ve yaş ilerledikçe bu hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. Dünya genelinde 34 milyon, Türkiye'de ise 450.000 Alzheimer hastası bulunmaktadır. Bu durum, Alzheimer hastalarının nasıl bakılacağı sorusunu gündeme getirmiştir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte, hastanın zihinsel süreçlerinde yavaşlama, davranış değişiklikleri ve işlevsellikte gerileme görülür. Bu da daha fazla bakıma ihtiyaç duyulmasına ve bakım veren kişinin yükünün artmasına sebep olur. Bakım verme, kendi kendine bakımını yapamayacak durumda olan bir kişiye yardımcı olmayı ifade ederken, bakım yükü ise bu bakımın getirdiği sıkıntıları ifade eder. Bakım yükü, fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik stres faktörlerinin birleşimiyle ortaya çıkar. Türkiye'de Alzheimer hastalarına bakım sağlayacak yeterli sayıda kurum bulunmamaktadır ve aileler genellikle bu görevi üstlenmek zorunda kalmaktadır. Bakım veren kişiler, duygusal, kültürel ve ekonomik zorluklarla karşılaşmaktadır. Alzheimer hastalığının ilerlemesiyle birlikte hastaların günlük yaşam aktivitelerini yerine getirememesi, bakım veren kişilere olan ihtiyacı artırmaktadır.(AI)