Akciğer kanseri, dünya genelinde kadınlar ve erkekler arasında en sık görülen kanser türüdür. Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK), tüm akciğer kanserlerinin %10-15'ini oluşturur ve sigara kullanımı en önemli risk faktörüdür. KHAK sıklığı, sigara bırakma programlarının etkisiyle sanayileşmiş ülkelerde azalırken, düşük-orta gelir düzeyine sahip ülkelerde artmaktadır. KHAK tedavisinde son 30 yılda önemli bir ilerleme kaydedilememiştir. Erken evrede semptomların belirsiz olması ve tarama yöntemlerinin eksikliği, hastalığın erken teşhisini zorlaştırmaktadır. KHAK'ın sınırlı evrelerinde lobektomi önerilen bir tedavi yöntemidir. Sınırlı evre KHAK'de standart tedavi eşzamanlı kemoradyoterapidir. Yaygın evre KHAK veya nüks durumunda ise standart tedavi ilk seri kemoterapidir. Ancak, tedaviye direnç gelişme riski yüksektir ve ikinci seri tedavi seçenekleri sınırlıdır. Son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda, KHAK tedavisinde hedefe yönelik ajanlar kullanımıyla ilgili olumlu sonuçlar elde edilmemiştir. Bu durumun temel nedenleri, erken tanı yöntemlerinin eksikliği, sınırlı biyopsi materyali ve tedaviye direnç mekanizmalarının tam olarak anlaşılamamasıdır. KHAK tedavisinde daha etkili ve hedefe yönelik tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.(AI)