Bu bölümde, onkoloji hastalarında girişimsel radyolojik işlemler sonrası gelişen bulguların veya komplikasyonların acil ünitede nasıl yönetilmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Onkoloji hastalarında yaşamı tehdit eden durumlar, malignitenin etkileri veya tedavi komplikasyonlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Enfeksiyonlar, kanser dışı problemler ve tedaviyle ilişkili komplikasyonlar, altta yatan hastalığın ilerlemesi nedeniyle acil birimine başvurmanın en yaygın nedenleridir. Hayat kurtaran tedavilerin zamanında yapılabilmesi için, acil hekiminin klinik öykü ve bulgulara dayanarak en uygun görüntüleme yöntemini seçebilmesi önemlidir. Radyografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve dijital subtraction angiography gibi görüntüleme teknikleri, onkolojik acillerin değerlendirilmesinde sıkça kullanılan yöntemlerdir. Ayrıca girişimsel radyoloji, kanser hastalarında tanıdan tedaviye kadar birçok minimal invazif yöntemin uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Perkütan biyopsi ve aspirasyon yöntemleriyle kesin tanı konulabilir ve santral venöz kateterler güvenli bir şekilde yerleştirilebilir. Girişimsel radyoloji ayrıca tümör tedavileri ve malignite komplikasyonlarının yönetimi gibi terapötik uygulamalarda da kullanılmaktadır. Perkütan biyopsilerin görüntüleme eşliğinde yapılması, iğnenin güvenli ilerlemesini sağlar ve komplikasyon riskini azaltır. Bu minimal invazif işlemler genellikle yüksek doğruluk ve düşük komplikasyon oranıyla uygulanmaktadır. Ancak derin yerleşimli lezyonlar, uzun süren işlemler ve yüksek çaplı iğnelerde komplikasyon riski artabilir. Kanama, pnömotoraks ve hematom gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Bu durumlarda uygun tedavi yöntemleri kullanılarak komplikasyonların yönetimi sağlanmalıdır.(AI)