Bu bölümde, intrakranial anevrizma tedavisinde günümüzde kullanılan endovasküler yöntemler ele alınmaktadır. İntrakranial anevrizma, damar duvarında meydana gelen zayıflık sonucu oluşan bir tür damar genişlemesidir. Bu tür anevrizmaların tanısı için invaziv kateter anjiyografi yöntemi kullanılmaktadır, ancak son yıllarda bilgisayarlı tomografi (BT) anjiyografi ve manyetik rezonans anjiyografi (MRA) gibi invaziv olmayan yöntemler de kullanılmaktadır. İntrakranial anevrizmalar genellikle sporadik olarak görülse de, bazı kalıtsal hastalıklarla ilişkilidir. İnme ise iskemik ve hemorajik olmak üzere iki türe ayrılmaktadır. Hemorajik inme, beyin damarlarında meydana gelen rüptür sonucu kanın beyin dokusuna veya subaraknoid alana geçmesidir. Subaraknoid kanama (SAK), iskemik inmeye göre daha genç yaşlarda görülmektedir ve intrakranial anevrizma rüptürü en sık nedenidir. Bu nedenle intrakranial anevrizma, yüksek mortalite oranlarına sahip bir beyin damar hastalığıdır. İntrakranial anevrizmalar, şekil ve boyutlarına göre farklı tiplere ayrılmaktadır. Sakküler intrakranial anevrizma, en sık görülen tiptir ve serebral damarların dallanma noktalarında oluşur. Bu bölümde, intrakranial anevrizma tedavisinde kullanılan endovasküler yöntemlerin güncel durumu ele alınmaktadır.(AI)