Üst üriner sistem taşlarının cerrahi tedavisi, pre-operatif, intra-operatif ve post-operatif dönemlerde hem cerrahi hem de hemşirelik hizmeti bakımından doğru yönetilmesi gereken bir uygulamadır. Son yıllarda minimal invaziv tedavi yaklaşımlarının artmasıyla birlikte, retrograd intrarenal cerrahi (RIRC) gibi endoskopik tedavi yöntemleri popüler hale gelmiştir. Ancak, bu cerrahi yöntemlerin hastalar ve hasta yakınları üzerinde kaygı ve bilinmezlik oluşturduğu bilinmektedir. Ayrıca, ağrı ve negatif duygular gibi zorluklar da hastalık yönetimini etkileyebilmektedir.Geleneksel hemşirelik hizmetleri, gelişen teknoloji ve sosyal bilgi düzeyiyle yerini güncel uygulamalara bırakmıştır. Güncel yaklaşımda, pre-operatif dönemde hastaların diyetlerine rehberlik edilerek sıvı dengesinin korunması, psikolojik iletişimin güçlenmesi ve enfeksiyon önleyici yöntemlerin paylaşılması gibi önlemler yer almaktadır. Intra-operatif dönemde ise ameliyathane ortamının düzenlenmesi ve acil durumlara hazırlık önemlidir. Post-operatif dönemde ise hastaların hidrasyonu teşvik edilmeli ve istirahat etmeleri önerilmelidir.Perioperatif hemşirelik hizmetlerinin kalitesi, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmekte ve operasyonun iyileştirici etkilerini geliştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Bu yaklaşım, hastaların memnuniyetini artırarak hastalık yönetimini daha kaliteli hale getirmeyi amaçlamaktadır.Üriner sistem taş hastalığında hemşirelik hizmetlerinin önemi vurgulanmıştır. Pre-operatif dönemde ağrı kontrolü, sıvı dengesinin izlenmesi ve psikolojik destek gibi görevler önemlidir. Intra-operatif dönemde vital bulguların takibi ve analjezi yönetimi, post-operatif dönemde ise hidrasyonun sağlanması önemlidir.Sonuç olarak, üst üriner sistem taşlarının cerrahi tedavisi hem cerrahi hem de hemşirelik hizmeti bakımından doğru yönetilmelidir. Güncel hemşirelik yaklaşımları, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmekte ve hastalık yönetimini daha etkili hale getirmektedir.(AI)