Osteoporoz, yaşla birlikte artan bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Osteoporoz, kardiyovasküler bozukluklar, hipertansiyon, inme ve diabetes mellitus gibi hastalıklarla birlikte tüm insan ırkını etkileyen önemli bir durumdur. Hastalığın belirleyici bulgusu, eşlik eden kırıkların olmasıdır. Ancak osteoporotik kırığı olan hastaların birçoğu durumlarının farkında değildir ve tedavi almamaktadır. Osteoporozla ilişkili kırıklar en çok vertebralarda, el bileğinde ve kalçada görülmektedir. Amerika'da yaklaşık 33.6 milyon kişi osteopeni, 10 milyon kişi ise osteoporoz tanısı almıştır. Her iki kadın ve beş erkekten birinin hayatlarının bir döneminde osteoporozla ilişkili kırık yaşadığı düşünülmektedir. Türkiye'de yapılan bir çalışmada ise osteoporoz ve osteopeni prevelansı sırasıyla %24.8 ve %49.6 olarak bulunmuştur. Yaş ilerledikçe osteoporoz riski artmaktadır ve özellikle ileri yaşlarda belirti vermektedir. Osteoporoz, kadınlarda daha sık görülmektedir ve menopoz döneminde östrojen eksikliği nedeniyle kemik kaybı hızlanmaktadır. Postmenopozal kadınlarda ve 50 yaş üstü tüm erkeklerde osteoporoz taraması önerilmektedir. Osteoporoz, Asyalılarda ve beyaz ırkta daha sık görülmektedir. Siyah ırkta ise kırık riski ve osteoporoz oranı beyaz ırka göre daha düşüktür.(AI)