Bu bölümde, üriner sistem taş hastalığı ve mikrobiyota ilişkisi üzerine bir inceleme yapılmıştır. Mikrobiyota terimi, vücudumuzda bulunan ortakçı, simbiyotik ve patojen organizmaları ifade etmek için kullanılmaktadır. Bağırsaklarımızda, vücudumuzdaki hücre sayısının 10 katı kadar bakteri bulunduğu tahmin edilmektedir. İnsan Mikrobiyom Projesi ile mikrobiyota ve hastalıklar arasındaki ilişki araştırılmış ve obezite, diyabet, bağırsak hastalıkları ve metabolik sendrom gibi hastalıklarla ilişkisi saptanmıştır. Ancak, üriner sistem idrarın steril olduğu düşünüldüğü için bu projeye dahil edilmemiştir. İdrarın steril olduğuna dair inanç, idrar kültüründe üreme gerçekleşmemesinin bakteri olmadığının göstergesi olarak kabul edilir. Ancak, yapılan çalışmalarla idrarın steril olmadığı gösterilmiştir. Üriner sistemde bakterilerin rolü sadece üriner enfeksiyonlar ve sitruvit taşları ile sınırlı değildir. Bakterilerin taş oluşumunda da rol oynadığı gösterilmiştir. Ayrıca, oksalat metabolizması da üriner sistem taşlarının oluşumunda önemli bir faktördür. Oksalatın vücuttan atılması için gerekli enzimlerin eksikliği nedeniyle oksalatın idrarla atılması veya bağırsaklarda kalsiyum ile birleşerek dışkıyla atılması gerekmektedir. Oksalattan zengin besinlerin fazla tüketimi, aşırı oksalat birikimine ve üriner sistem taşlarına yol açabilir. Bu çalışma, üriner sistem taş hastalığı ve mikrobiyota ilişkisi üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini göstermektedir.(AI)