Bağışıklık sistemi, enfeksiyon etkenlerini ve tümör hücrelerini ortadan kaldırmaya yönelik olarak çalışan bir savunma mekanizmasıdır. Doğuştan gelen ve kazanılan bağışıklıklar, erken bir aktif yanıt ve antijene özgü bir yanıt sağlar. Doğuştan gelen bağışıklık, tamamlayıcı, granülositler, monositler/makrofajlar, doğal öldürücü hücreler, mast hücreleri ve bazofillerden oluşurken, B ve T lenfositi adaptif bağışıklığın ana hücre tipleridir. Bağışıklık sistemi birçok hastalıkta büyük önem taşır. Otoimmün hastalıklar, maligniteler, astım ve diğer alerjik durumlar gibi immünolojik hastalıkların tedavisi için çeşitli tedaviler mevcuttur. Bağışıklık yanıtını modüle eden ilaç sınıfları, doğuştan gelen ve adaptif tepkinin spesifik reseptörleri ve hücresel bileşenleri ile etkileşime girerek immün-supresanlar veya immün-stimülanlar olarak hareket eder. Bu ilaçlar arasında glukokortikoidler, kalsinörin inhibitörleri, antiproliferatif/antimetabolik ilaçlar ve biyolojik ajanlar (antikorlar) bulunur. Glukokortikoidler, immun reaktif hücrelerin fonksiyonlarını inhibe eder ve antiinflamatuvar etkileri vardır. Kalsinörin inhibitörleri, immünofilinlere bağlanarak kalsinörin aktivitesini inhibe eder ve sitokin sentezini engeller. Antiproliferatif/antimetabolik ilaçlar ise hücre proliferasyonunu inhibe eder. Biyolojik ajanlar ise antikorlar aracılığıyla immün yanıtı modüle eder. Bu ilaçlar, immünolojik hastalıkların tedavisinde kullanılır.(AI)