Ateroskleroz, gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda morbidite ve mortalitenin en önemli nedenidir. Bu hastalık, damar duvarının kalınlaşması ve esnekliğinin kaybolmasıyla karakterize bir arteryel hastalık grubudur. Aterosklerozun kesin nedenleri ve risk faktörleri tam olarak bilinmemektedir, ancak yüksek total kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (LDL-C), düşük düzeyde yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), hipertansiyon, tütün dumanı, diabetes mellitus, obezite ve hareketsiz yaşam tarzı gibi bazı risk faktörleriyle ilişkilendirilmiştir. Beslenme de aterosklerozun önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Epidemiyolojik, klinik ve deneysel çalışmalar, belirli besin maddelerinin ve biyoaktif bileşiklerin ateroskleroz riskini azaltabileceğini göstermektedir. Bu derleme, lif, bitki sterolleri ve stanoller, niasin, taurin, zeytinyağı, omega 3 yağ asitleri, antioksidanlar, mineraller, metil besin maddeleri ve soya gibi belirli gıdaların etkisine odaklanmaktadır. Ayrıca, bağırsak mikrobiyotasının da aterosklerozla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, aterosklerozun tedavisinde ilk strateji olarak önerilmektedir.(AI)