Bu bölümde, kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) sonrası dönemde ortaya çıkan beyin hasarı, miyokard disfonksiyonu, sistemik iskemi/reperfüzyon yanıtı ve kalıcı patolojiyi içeren \"post-kardiyak arrest sendromu\" hakkında bilgi verilmektedir. Bu sendrom, resüsitasyon sonrası bakım döneminde çoklu organ desteği ve tedavi gerektirebilir. Bu dönemde, nörolojik sağkalımın optimize edilmesi için kılavuzlar tarafından önerilen algoritma ve anahtar girişimler bulunmaktadır. Bu bölümde, uluslararası kılavuzlarda yer alan \"Hedefe yönelik sıcaklık yönetimi\" veya \"Terapötik hipotermi\" uygulamaları hakkında bilgi verilmektedir.Kardiyak arrest esnasında meydana gelen serebral hasarın üç faza ayrıldığı belirtilmektedir. İlk faz, akım yokluğuna bağlı iskemik hasardır ve enerji yetersizliği, hücre membranında iskemik depolarizasyon, kalsiyum girişi gibi etkilerle kendini gösterir. İkinci faz, spontan dolaşımın geri dönüşüyle ortaya çıkan erken reperfüzyon hasarıdır. Üçüncü faz ise geç dönem reperfüzyon hasarıdır ve inflamasyon, bozulmuş gen ekspresyonu gibi etkileri içerir.Hedefe yönelik sıcaklık yönetimi, nöroprotektif etkileri nedeniyle tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Hipotermi, serebral kan akımını azaltarak serebral metabolizma hızını düşürür, apoptozu inhibe eder, serbest oksijen radikallerinin üretimini azaltır, inflamasyonu baskılar ve membran stabilizasyonunu sağlar.Hipoterminin klinik uygulaması Hipokrat dönemine kadar uzanmasına rağmen, modern tıpta hipotermiye olan ilgi 1930 ve 1940'larda başarılı resüsitasyon vakalarının bildirilmesiyle artmıştır. İlk bilimsel makale, ağır kafa travması olan hastalarda hipoterminin kullanımını tartışmaktadır. 1960'lı yıllarda yapılan klinik çalışmalar, derin hipotermi uygulamasının yan etkileri ve belirsiz faydaları nedeniyle durdurulmuştur. Ancak 1980'li yıllarda daha ılımlı hipotermi uygulamasının faydaları gösterilmiş ve kardiyak arrest olgularında ılımlı terapötik hipotermi tedavisinin yararlı etkisi kanıtlanmıştır.Sonuç olarak, hedefe yönelik sıcaklık yönetimi, kardiyak arrest sonrası gelişen serebral hasara karşı etkili bir tedavi yöntemidir. Uluslararası kılavuzlar, bu tedavi yöntemini önermekte ve yapılan çalışmalar da olumlu sonuçlar göstermektedir.(AI)
Atıf Sayısı :