Akut böbrek hasarı (ABH), yoğun bakım hastalarının yarısından fazlasında görülen bir durumdur. Bu hastaların yaklaşık %13.5'i renal replasman tedavisine (RRT) ihtiyaç duyar. Ancak sepsis, multi-organ yetmezliği ve kardiyovasküler hastalıklara bağlı olarak gelişen hemodinamik instabilite, artmış katabolizma, mekanik ventilasyon ve vazopresör ilaç tedavisi gibi faktörler, ABH yönetimini zorlaştırır. Bu nedenle yoğun bakım hastalarında sürekli renal replasman tedavileri (SRRT) tercih edilmekte ve güncelliğini korumaktadır.SRRT, hemodinamik instabilitesi olan yoğun bakım hastalarında diyaliz yapılabilmesine ve sıvı elektrolit dengesizliklerinin düzeltilmesine olanak sağlar. Vazopressör desteği alan ABH hastalarında SRRT etkin bir tedavi şeklidir ve sonrasında kronik dializ ihtiyacı gelişme oranı, aralıklı hemodiyaliz (AHD) alan hastalardan daha düşüktür.SRRT'nin temel çalışma prensibi, yüksek akım gücüne sahip, biyouyumluluğu yüksek, yarı geçirgen bir membrandan kanın süzülüp, su ve çözülmüş maddelerin geçirilmesine ve solütlerin uzaklaştırılmasına dayanır. Su ve solüt değişimi için kullanılan tekniğe göre SRRT tedavisi adlandırılır. Difüzyon ve konveksiyon gibi fiziksel kuvvetlerin kullanılmasıyla solütlerin ve suyun taşınması sağlanır.Difüzyon, solütlerin ve çözünmüş maddelerin konsantrasyon farkı mekanizmasıyla membrandan geçişi olarak tanımlanır. Hemodiyalizde solütlerin temizlenmesi difüzyon yöntemiyle gerçekleşir. Konveksiyon ise yarı geçirgen membranın iki tarafında oluşan basınç farkıyla solütlerin ve suyun taşınmasıdır. Konveksiyon yöntemiyle düşük molekül ağırlıklı solütlerin klirensi sağlanırken, büyük molekül ağırlıklı solütlerin klirensi konveksiyon yoluyla gerçekleşir.Sonuç olarak, SRRT, yoğun bakım hastalarında hemodinamik instabiliteye sahip olanlarda etkili bir tedavi yöntemidir. Difüzyon ve konveksiyon prensiplerine dayanan bu tedavi, su ve solüt değişimini sağlayarak böbrek fonksiyonlarının düzeltilmesine yardımcı olur.(AI)
Atıf Sayısı :