Kanser, hastaların ve yakınlarının hayatını etkileyen uzun süreli bir hastalıktır. Dünya genelinde milyonlarca insanın ölümüne neden olan kanser, özellikle gelişmiş ülkelerde ölüm sebepleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye'de her yıl 300 bin kişi kanser tanısı almaktadır ve morbidite açısından kalp hastalıklarının ardından ikinci sırada yer almaktadır. Kanser tanısı, insanlarda ölüm korkusu, umutsuzluk, çaresizlik, yalnız kalma ve ölüm korkusu gibi tepki ve düşünceleri oluşturmaktadır. Kanser tedavisi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tıbbi yöntemlerle yapılsa da, bu tedaviler çeşitli fiziksel ve psikososyal sorunlara neden olmaktadır. Kanser hastalarında en sık görülen psikiyatrik sorunlar uyum bozukluğu ve ağır düzeyde depresif semptomlardır. Majör depresyon tanısı, kanser hastalarının yaşam kalitesini ve yaşam süresini etkileyen önemli bir psikiyatrik bozukluktur. Kanser hastalarının psikolojik sorunlarına yönelik psiko-onkoloji alanında çalışmalar yapılmaktadır. Psiko-onkoloji, kanser tedavisiyle birlikte düşünülmeli ve sağlık çalışanlarının hastaların ve hasta yakınlarının psikolojik durumlarını anlamaları ve bilgi düzeylerini artırmaları önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü, kanser hastalarına psiko-onkoloji hizmetlerinin verilmesini ve psikolojik desteğin sağlanmasını önermektedir. Kanser tanısı alan kişiler, tedavi sürecinde çeşitli psikolojik tepkiler gösterebilir. Bu tepkilerin başında inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme gelmektedir. Kanser hastalarının psikolojik sorunlarına yönelik doğru yaklaşımlar ve destekler sağlanmalıdır.(AI)