Bu bölümde, pandeminin özel gruplar üzerindeki ruh sağlığı üzerine etkisi ele alınmaktadır. Pandemi gibi küresel bir kriz yaşandığında, hastalık etkeni olan mikroorganizma herhangi bir ayrım yapmadan bireylere bulaşır. Bu süreçte yaşayan her birey, pandeminin bedensel, ruhsal, sosyal, ekonomik ve diğer sonuçlarından etkilenir. Ancak bu etkiler, belirli hassas gruplar arasında daha şiddetli olabilir ve sonuçları daha yıkıcı olabilir. Bu hassas gruplar arasında sağlık çalışanları, 65 yaş üstü ve/veya kronik hastalığı olan bireyler, kadınlar, mülteciler, ruhsal bozukluğu veya bedensel engeli olanlar ve çocuklar ve ergenler bulunmaktadır. Bu bölümde, 65 yaş üstü ve/veya kronik hastalığı olan bireylerin kırılganlığını artıran etmenler ve çözüm önerileri tartışılmaktadır. Yaşlanma ve sonucunda gelişen değişimler, birçok kronik hastalığın yaşla birlikte artmasına neden olur. Yaşlı bireyler, yaşlanma ve altta yatan sağlık durumlarına bağlı olarak daha sık enfekte olabilirler. Yaşlanma ile birlikte bağışıklık sistemi işlevlerinde de etkilenmeler meydana gelir. Enfeksiyonlar, 65 yaş ve üstü bireylerin yaklaşık üçte birinde birincil ölüm nedeni olabilir. COVID-19 pandemisi, yaşlı bireylerdeki mortalite ve morbidite oranlarının artmasına neden olmuştur. Bu nedenle, hükümetler ve sağlık kurumları pandemiyle ilgili uyarıları ve korunma tedbirlerini özellikle yaşlılar üzerinden yapmaktadır. Ancak bu durum, yaşlıların tehlikeli olduğu algısını yaratmıştır. Geleneksel toplumlarda saygınlık ve tecrübenin simgesi olan yaşlılık, değişen dünyada pasiflik ve yük olma algısının öznesi haline gelmiştir. Bu algı, pandemi sürecinde daha da belirginleşmiştir.(AI)