Bu makalede, yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların antibiyotik kullanımı üzerine odaklanılmaktadır. Yoğun bakım ünitesindeki hastaların tedavi yaklaşımları, serviste yatan hastalardan farklılık göstermektedir. Yoğun bakım ünitesinde, yaşamı tehdit eden hastalıkların tedavisine erken dönemde başlanması gerekmektedir. Bu hastalıklar arasında sepsis, menenjit, pnömoni ve primer bakteriyemi bulunmaktadır. Bu tür durumlarda, hastanın klinik ve mikrobiyolojik tanısı hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Yoğun bakım hekimi ve anestezi uzmanı birlikte çalışarak, hastayı değerlendirir ve klinik enfeksiyon tanısı konulduğunda, etken henüz tespit edilmemiş olsa bile ampirik tedaviye hemen başlanmalıdır. Antibiyotik tedavisinin, hastadan alınan uygun kültür sonuçlarına göre başlatılması önemlidir. Gereksiz antibiyotik kullanımının azaltılması ve direnç oluşumunun önlenmesi için antibiyotik kullanım protokolleri ve klavuzları hazırlanmalıdır. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin ve direncin hızlı geliştiği ilaçların kullanımı azaltılmalıdır. Antibiyotik tedavisinin etkinliğini artırmak için hastaya özgü doz ve doz aralıkları doğru şekilde belirlenmelidir. Direnç gelişimini engellemek için dar spektrumlu antibiyotikler kullanılmalıdır. Yoğun bakımda sıklıkla kullanılan beta laktam antibiyotikler hakkında da bilgi verilmektedir. Makale, bakteriyel enfeksiyonların tedavi ve önlenmesinde akılcı antibiyotik kullanımının önemini vurgulamaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :