Günümüzde kardiak arrest sonrası spontan dolaşımı tekrar sağlanan hastalarda istenmeyen sonuçlar sıkça görülmektedir. Bu hastalarda nörolojik hasar riski oldukça yüksektir. Kardiak arrestin en sık nedeni kardiyovasküler hastalıklar ve koroner iskemidir. Kardiak arrest vakalarının yarısını hastane dışı kardiak arrestler oluşturur. İlk ritmi ventriküler fibrilasyon veya ventriküler taşikardi olan hastaların prognozu daha iyidir. Son on yılda yapılan eğitimlerle kardiak arrest hastalarının ölüm oranı azalmış olsa da, hayatta kalmayı başaran hastaların büyük bir kısmı hastaneden taburcu edilemeden hayatını kaybetmektedir. Kardiak arrest sonrası hastalarda ana hedef, normal fizyolojik fonksiyonlara ulaşmayı sağlayacak bir planla dolaşımı en uygun seviyede sağlamak, metabolik dengeyi restore etmek, organ fonksiyonlarını desteklemek ve nörolojik açıdan kaliteli bir sağ kalım sağlamaktır. Bu amaçla, hastanın vücut sıcaklığının kontrollü bir şekilde düşürülmesi yöntemi kullanılmaktadır. Terapötik hipotermi veya koruyucu hipotermi olarak adlandırılan bu yöntem, kardiak arrest sonrası spontan dolaşımı geri dönen hastalarda nörolojik hasarın önlenmesi veya en aza indirilmesi için uygulanan bir tedavi yöntemidir.(AI)