Proteomik, bir hücre, doku veya organizmanın genetik materyali tarafından ifade edilen proteinlerin tamamını inceleyen bir bilim dalıdır. Bu alanda yapılan çalışmalar, proteinlerin tanımlanması, yapıları, fonksiyonları ve etkileşimlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilir. Proteinler, hücrelerin işleyişi için büyük öneme sahiptir ve hücrede meydana gelen her olay, bir protein aracılığıyla veya doğrudan bir protein üzerinden gerçekleşir. Bu nedenle, proteinlerde meydana gelen istenmeyen değişiklikler çeşitli hastalıklara neden olabilir. Proteom analizi, bu hastalıkların teşhis ve tedavisinde yeni yaklaşımların geliştirilmesinde önemli bir rol oynar.Bir canlının genomu tüm hücrelerinde ve yaşam evrelerinde büyük ölçüde aynıdır, ancak proteomu büyük farklılıklar gösterebilir. Örneğin, tırtıl ve kelebek aynı genoma sahip olmasına rağmen protein profilleri birbirinden o kadar farklıdır ki dış görünüşleriyle sanki iki farklı canlı gibi gözükmektedirler. Bu farklılık, farklı koşullar altında genomdaki farklı genlerin ifade edilmesinden kaynaklanır. Bu nedenle, bir canlının genomunun belirlenmesi tek başına yeterli değildir, proteomunun belirlenmesi de önemlidir. Proteom analizi, bir canlının gelişimi, fonksiyonu ve hastalıklarının teşhis ve tedavisi hakkında önemli bilgiler sağlar.1990 yılında başlatılan İnsan Genom Projesi, insan DNA diziliminin belirlenmesini amaçlamıştır. Proje sonucunda, insan proteomunun 23.000'den az gen tarafından kodlandığı ortaya çıkmıştır. Bu sayı, önceden tahmin edilen gen sayısının neredeyse dörtte biridir. Bu sonuç, proteom analizinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. İnsan gelişimi ve hastalıkları üzerinde yapılacak yeni keşifler, insan proteomunun belirlenmesiyle mümkün olacaktır. Bu da, genom ve proteom analizlerinde üretilen büyük miktardaki verinin, bilgisayarlar ve biyoinformatik metotlarıyla değerlendirilmesiyle gerçekleştirilebilir.Günümüzde proteomik yaklaşımlar sayesinde bir dokunun veya hücrenin proteomu detaylı ve güvenilir bir şekilde aydınlatılabilmektedir. Proteinlerin dizilimleri, izoformları ve posttranslasyonel modifikasyonları kolaylıkla belirlenebilir. Ancak proteomik yöntemlerin doğru bir şekilde uygulanabilmesi için örnek hazırlığı ve protein saflaştırma yöntemlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, proteomik yöntemlere geçmeden önce klasik örnek hazırlama ve protein saflaştırma yöntemlerinden yararlanılır.(AI)
Atıf Sayısı :