Hıçkırık, her insanın hayatı boyunca tecrübe ettiği geçici bir durumdur. Genellikle ataklar halinde gelir ve 48 saatten kısa sürer. Ancak bazı durumlarda daha uzun sürebilir. İleri evre kanser hastalarında sürekli ve inatçı hıçkırık atakları görülebilir. Hıçkırığın erkeklerde ve uzun boylularda daha sık olduğu gözlemlenmiştir. İnatçı hıçkırıktan muzdarip olanların çoğunluğu yaşlı erkeklerdir. Hıçkırığın ırksal, coğrafik ve sosyoekonomik faktörlerden etkilendiğine dair henüz veri bulunmamaktadır.Hıçkırığın patofizyolojisi, diyafram ve interkostal kasların istemsiz kasılması sonucu oluşur. Bu kasılmalar, ani bir nefes alışının glottisin ani kapanışına bağlı olarak \"hik\" sesiyle kendini gösterir. Hıçkırığın nöral yollarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Hıçkırık, bir refleks yayı temsil eder ve frenik ve vagal sinirler ile birlikte çalışır. Hıçkırığın uzun sürmesi durumunda yeme, içme, uyku ve konuşma gibi günlük aktiviteleri etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Ayrıca, uzun süren hıçkırık durumunda malnütrisyon, kilo kaybı ve dehidratasyon gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.Hıçkırığın nedenleri arasında yapısal, enfeksiyöz veya inflamatuar hastalıkların sinir sistemi veya diyaframı etkilemesi yer alır. Uzun süren hıçkırık genellikle ciddi bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkar. Merkezi sinir sistemi hastalıkları, vasküler, enfeksiyöz ve yapısal nedenlere bağlı olarak hıçkırığa neden olabilir. Hıçkırık, bazı nörolojik hastalıkların belirtisi olabilir, ancak nadiren izole olarak ortaya çıkar.(AI)
Atıf Sayısı :