Bu metinde, ağır metallerin yüksek atom ağırlığına sahip, metalik özellik gösteren ve doğada sık rastlanan elementler olduğu belirtilmektedir. Endüstri, tarım ve teknolojide ağır metallerin kullanımının artması, hava, su, toprak ve besinlerde bu metallerin birikmesine neden olmaktadır. Özellikle içme sularında bulunan arsenik, yüksek florür, selenyum ve talyum gibi ağır metallerin endemik zehirlenmelere yol açtığı ifade edilmektedir. Ağır metallerin toksik etkilerinin yaşa, cinsiyete, doza ve genetik yatkınlığa bağlı olarak değişebildiği ve çocukların metal toksisitesine daha hassas olduğu vurgulanmaktadır. Ağır metallerin biyolojik sistemlerde oksidatif stres, enzim inhibisyonu, DNA hasarı ve gen ekspresyonu değişiklikleri gibi mekanizmalarla toksik etkilerini gösterdiği belirtilmektedir. Ayrıca, ağır metallerin transportunda rol alan proteinlerin metallotioneinler, seruloplazmin, transferrin, hemoglobin ve albümin olduğu ifade edilmektedir. Bu proteinlerin ağır metalleri bağlayarak dolaşımda taşınmalarını sağladığı belirtilmektedir. Metinde ayrıca arsenik, kadmiyum, krom, kurşun ve civa gibi en zararlı ve toksik etkili ağır metallerin halk sağlığına ciddi tehdit oluşturduğu ve karsinojen olduğu ifade edilmektedir.(AI)