Koroner arter hastalıkları (KAH), dünya genelinde en yaygın ölüm nedenlerinden biridir. Bu nedenle, KAH'ın erken ve doğru teşhisi büyük önem taşır. KAH'ın ana nedeni, koroner arterlerde oluşan ateroskleroz sonucu gelişen tıkanıklıklardır. Ancak, anjiyografi yapılan hastaların yaklaşık %50'sinde tıkanıklık olmayan KAH tespit edilmektedir. Bu hastalarda miyokardiyal iskemiye yol açan farklı mekanizmalar sorumlu olabilir. Özellikle epikardiyal damarlar ve koroner mikrodolaşımdaki vazomotor koroner bozukluklar, miyokardiyal iskeminin olası nedenleri olarak tanımlanmaktadır. KAH, obstrüktif, obstrüktif olmayan ve mikrovasküler disfonksiyon olmak üzere üç gruba ayrılabilir. Ayrıca, KAH'ın sürekli değişken doğası nedeniyle farklı klinik sunumlarla sonuçlanabilir ve akut koroner sendromlar (AKS) veya kronik koroner sendromlar (KKS) olarak iki gruba ayrılabilir. KAH'ın teşhisinde biyokimyasal testler, elektrokardiyografi (EKG), stres testleri, invaziv ve non-invaziv görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Son zamanlarda, mikroRNA'lar (miRNA) gibi yeni biyobelirteçlerin ateroskleroz tanısında kullanılması önerilmektedir. Egzersiz EKG testi, obstrüktif KAH teşhisinde daha düşük bir doğruluk oranına sahip olmasına rağmen, diğer görüntüleme yöntemlerine erişilemediği durumlarda alternatif bir test olarak kullanılabilir. Ekokardiyografi, KAH hastalarının değerlendirilmesinde önemli bir görüntüleme yöntemidir ve miyokardiyal fonksiyonların değerlendirilmesi ve miyokardiyal iskeminin tespiti için kullanılabilir. Kardiyak bilgisayarlı tomografi (KBT), kardiyak manyetik rezonans görüntüleme (KMRG) ve miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS) gibi diğer non-invaziv görüntüleme yöntemleri de KAH teşhisinde kullanılan yöntemlerdir.(AI)