Son dönem kalp yetmezliği (KY) hastalarında kalp nakli, bilinen tek kalıcı tedavi yöntemidir. Ancak, yeterli sayıda donör bulunamaması veya kalp nakline uygun olmayan hastalar nedeniyle ventrikül destek cihazlarına (VDC) yönelim artmıştır. VDC'ler, 1982 yılında Jarvik-7 total arteriyal kalbin başarılı bir şekilde implantasyonuyla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Bu cihazlar, 1990'lı yıllarda dayanıklı ventriküler destek cihazlarının implantasyonu ile kalp nakline köprü olarak kullanılmıştır. 2001 yılında yayınlanan Konjestif Kalp Yetmezliği çalışması, kalp nakli için uygun olmayan son dönem KY hastalarında VDC'nin başarısını göstererek VDC çağını başlatmıştır. Gelişen teknolojiler sayesinde VDC'ler, artık KY hastalarının uzun süreli tedavisinde kullanılmakta ve kalıcı bir tedavi seçeneği olarak denenmektedir. Bu yazıda, üçüncü nesil VDC takılmış bir hastanın klinik takipleri üzerinden VDC'li hastaların takip ve tedavi süreci ele alınmaktadır. Hastanın takip sürecinde, VDC'nin etkisiyle ejeksiyon fraksiyonu ve kalp yetersizliği semptomlarında iyileşme sağlanmıştır. Hastanın antikoagülasyon, medikal tedavi ve cihaz takipleri düzenli olarak yapılmıştır. Ayrıca, hastanın eşlik eden koroner arter hastalığı, pulmoner hipertansiyon ve hemolitik anemi gibi durumları da takip edilmiştir.(AI)