Bu bölümde, HIV enfeksiyonunun kadın sağlığı üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. HIV, 1970 yılında keşfedilen ve AIDS'e neden olan bir virüstür. Bugüne kadar yaklaşık 75 milyon insan HIV ile enfekte olmuş ve 32 milyon insan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Dünya genelinde yaklaşık 37,9 milyon insan HIV ile yaşamaktadır ve bunların 1,8 milyonu yeni enfeksiyonlardır. HIV enfeksiyonu, kan, semen ve vajinal sıvılar gibi vücut sıvılarıyla temas yoluyla bulaşır. Ayrıca, HIV taşıyan annelerin hamilelik, doğum veya emzirme dönemlerinde yenidoğana bulaşması da mümkündür. HIV enfeksiyonunun seyri, erken enfeksiyon dönemi, akut HIV enfeksiyonu ve kronik dönem olmak üzere üç aşamada incelenir. Kronik dönemde, HIV enfeksiyonuna özgü olmayan belirtiler ortaya çıkar ve bu belirtiler genellikle 2-4 hafta içinde kendiliğinden düzelir. HIV enfeksiyonu ilerledikçe, bağışıklık sistemi zayıflar ve AIDS gelişir. AIDS, CD4 hücrelerinin sayısının belirli bir seviyenin altına düşmesi veya fırsatçı enfeksiyonların ortaya çıkmasıyla tanımlanır. HIV enfeksiyonu, kadınlarda saçsı lökoplaki, zona, pamukçuk, periferik nöropati gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ayrıca, HIV enfeksiyonu, diğer enfeksiyonların (örneğin sifiliz, hepatit B ve C) sıklığını artırabilir ve seyrini ağırlaştırabilir. Bu nedenle, HIV enfeksiyonu olan kadınların düzenli olarak takip edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.(AI)