Bu bölümde, bağışıklık sisteminin hücreleri ve gebelik sırasında endometrial bağışıklık hücrelerinin özel profili tanıtılmaktadır. Bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla mücadele etmek ve hastalıkları önlemekle sorumludur. Birçok özelleşmiş hücre tipinden oluşur ve vücudumuzu sağlıklı tutmak için birlikte çalışır. Bağışıklık sistemi hücreleri, kan, lenf, epitelyum ve bağ dokuda çeşitli şekillerde bulunur. Ayrıca timus, dalak, lenf düğümleri ve kemik iliği gibi daha büyük lenfoid organlarda da bulunabilirler. Bağışıklık sistemi hücreleri, antijenler olarak adlandırılan ve hücreler tarafından tanınan ve yanıt oluşturan molekülleri tanır. Bağışıklık sistemi, doğal bağışıklık ve adaptif bağışıklık olmak üzere iki ana koldan oluşur. Doğal bağışıklık, genel bir yanıt olarak ilk savunma hattı olarak hizmet ederken, adaptif bağışıklık patojenlerin çok spesifik tespitini ve eliminasyonunu sağlar. Bağışıklık hücrelerinin önceki enfeksiyonları hatırlama yeteneği, gelecekteki enfeksiyonları daha hızlı temizlemelerini sağlar. Tüm bağışıklık hücreleri, kemik iliğindeki tek bir hematopoetik kök hücreden gelişir. Lenfoid ve miyeloid progenitörlere ayrılırlar ve her biri yeni bir hücre tipine farklılaşır. Lenfoid hattında, lenfoid progenitör üç hücre aşamasına (lenfosit tiplerine) farklılaşır. B hücreleri, doğal öldürücü hücreler ve T hücreleri. Bu hücrelerin her biri farklı görevlere sahiptir ve bağışıklık sisteminin farklı yönlerinde rol oynarlar. Lömfositler, vücuttan kana geri dönebilen tek lökosit türüdür. Yaklaşık olarak dolaşan lenfositlerin %70'i kan ve lenfte dolaşır. Antijen uyarısıyla B ve T lenfositleri hafıza hücreleri ve etkici hücrelere farklılaşır. Bu hücreler, bağışıklık sisteminin spesifik yanıtını başlatmaya yardımcı olurlar.(AI)