Yüksek tansiyon (hipertansiyon), sürekli yüksek arteriyel kan basıncı ile karakterize olan bir sistemik hastalıktır ve ciddi komplikasyonları ve toplumda sık görülmesi nedeniyle önemli bir sağlık sorunudur. Hipertansiyon, birçok genetik ve çevresel faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilen karmaşık ve çok faktörlü bir hastalıktır. Günümüzde hipertansiyon, dünya genelindeki tüm coğrafi bölgeleri etkileyen bir salgın haline gelmiştir ve öncelikle yetişkin nüfusu ilgilendirmektedir. Epidemiyolojik veriler, 30 yaşında %20-25 olan hipertansiyon prevalansının yaşla birlikte önemli ölçüde arttığını ve 60 yaş üzerinde %50'ye yükseldiğini göstermektedir. Hipertansiyon oluşumunda sempatik sinir sisteminin artmış aktivitesi, endotelin ve tromboksan gibi vazokonstriktörlerin aşırı üretimi, sodyum tutucu hormonların yetersiz potasyum ve kalsiyum alımı, artmış ve uygun olmayan renin salgılanması, prostoglandinler ve nitrik oksit gibi vazodilatörlerin eksikliği, doğumsal anomaliler, diyabet, insülin direnci, obezite, vasküler büyüme faktörlerinde artış ve hücresel iyon taşıma değişiklikleri gibi birçok patofizyolojik faktör rol oynamaktadır. Stres, çeşitli faktörlerle karakterize edilen bir durumdur.(AI)