COVID-19 enfeksiyonu, SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu bir solunum yetmezliği tablosudur. Bu enfeksiyon bazen hafif semptomlarla seyredebilirken, bazı durumlarda ise hayatı tehdit eden bir duruma yol açabilir ve invaziv mekanik ventilasyon (IMV) gerektirebilir. İtalya'da yapılan bir çalışmada, hastaların %88'inde mekanik ventilasyon ihtiyacı olduğu ve bu hastaların mortalite oranının %24.5-28 olduğu bildirilmiştir. Bu yüksek mortalite oranları, invaziv mekanik ventilasyon stratejilerinin tartışılmasına neden olmuştur.COVID-19 enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) olarak adlandırılan bir durumu taklit eder. Ancak yapılan çalışmalar, COVID-19 ilişkili ARDS'nin (CARDS) klasik ARDS'den farklı özellikler taşıdığını göstermiştir. Bu farklılıklar arasında tromboinflamatuar durumun eşlik ettiği endotelyal disfonksiyon, hipoksik pulmoner vazokonstriksiyonun ortadan kalkması ve hiperinflamatuar yanıt ve sitokin ilişkili akciğer hasarı bulunmaktadır.COVID-19 ilişkili akut solunum yetmezliği için mekanik ventilasyon stratejileri, akciğer koruyucu ventilasyon prensiplerine dayanmaktadır. Bu prensipler arasında düşük tidal volüm (VT), uygun pozitif ekspiryum sonu basınç (PEEP) ve düşük hava yolu basıncı bulunmaktadır. Ayrıca hastaların solunum dinamiklerine göre L ve H tipi olarak iki gruba ayrılmaları ve buna göre bireyselleştirilmiş mekanik ventilasyon stratejilerinin uygulanması önerilmektedir.Sonuç olarak, COVID-19 enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği tedavisinde mekanik ventilasyon stratejilerinin doğru bir şekilde uygulanması önemlidir. Bu stratejiler, hastaların solunum dinamiklerine ve hastalığın özelliklerine göre bireyselleştirilmelidir.(AI)