COVID-19 hastalığı, 2019 Aralık ayında Çin'de tanımlanan ve küresel bir krize neden olan bir hastalıktır. Bu hastalığın en korkulan özelliği yüksek derecede bulaşıcı olmasıdır. Ayrıca hastaların %20'sinde ciddi pulmoner enfeksiyona yol açması ve %5-10'unun yoğun bakım ve solunum desteği gerektirmesi endişe vericidir. COVID-19 hastalığı genellikle akciğerleri etkiler ve ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi ortak belirtilere sahiptir. Bunun yanı sıra karın ağrısı, kas ağrısı, ishal, boğaz ağrısı, yorgunluk ve koku kaybı gibi diğer semptomlar da görülebilir. Hastalık farklı geniş bir tabloda ortaya çıkabilir. COVID-19 hastalığı sonrasında plevral, mediastinal ve perikardiyal sekeller diğer organ sekelleri kadar önemlidir.Plevra, viseral plevra ve parietal plevra olmak üzere iki yapraktan oluşur. Parietal plevra torasik boşluğu kaplar, viseral plevra ise akciğer dokusunu sarar. Parietal plevrada sinir sonlanmaları bulunurken, viseral plevrada sinir sonlanmaları yoktur. Bu nedenle parietal plevra uyarıldığında omuzda ağrı hissedilirken, viseral plevra uyarıldığında ağrı oluşmaz. Plevral boşluk, atmosferik basınca göre negatif basınç oluşturan bir alandır. Normalde plevral boşlukta bulunan sıvı sayesinde akciğer hareketleri daha kolay gerçekleşir. Ancak plevral aralıkta hava saptanabilir. Pnömotoraks, COVID-19 hastalığının tedavisi sırasında veya sonrasında gelişebilen bir komplikasyondur. Pnömotoraks, plevral yapraklar arasında hava birikmesi ve akciğerlerin sönmesi durumudur. COVID-19 hastalarında pnömotoraks genellikle önceden var olan akciğer hastalığına bağlı olarak ortaya çıkar. Yoğun bakımda solunum cihazına bağlı olan hastalarda pozitif basınç tedavisi nedeniyle hava yollarında yırtılma gelişebilir. Bu duruma pnömomediastinum adı verilir. Pnömotoraks tanısı konulan hastalarda tedavi, plevral boşluğun havasının tahliye edilmesi ve hava kaçağının kontrol altına alınmasıdır. COVID-19 hastalığı esnasında pnömotoraks gelişen hastaların takibi önemlidir.(AI)